31 Aralık 2007 Pazartesi

Kişilik ve Zihin Gelişimindeki Önemli Faktörler

İnsanın biyolojik gelişimi için bu böyle olduğu gibi, zihin ve algı seviyesi ve şahsiyet gelişimi için de benzer esneklikler sözkonusudur. İnsanın, sorumluluk alabilen olgun bir fert olabilmesi için gelişimini belli bir süre çocukluk döneminde de devam ettirme mecburiyeti vardır. Çocuğun 0–5 yaş eğitiminin muhteva ve kalitesi, onun temel kişilik özelliklerini, algılama ve düşünme kapasitesini doğrudan etkiler. Çocuk dünyaya geldiğinde ön beyin fakülteleri, programlanmaya müsait konumdadır. Anne–babası, içinde doğduğu sosyo–kültürel çevre onun bilinçaltı programlarını yazmaya başlar. Meselâ, çocuğun akıl fakültelerini şekillendirirken, teslimiyetçi–otoriter aklı, sorgulayan–eleştirel aklı birarada çocuğun zihnine uygun eğitim modelleriyle yerleştirebileceğiniz gibi, bunlardan sadece birini de çocuğun algılama ve düşünme programı olarak koyabilirsiniz. Dolayısıyla, çocuk 0–5 yaş arasında kendisine hangi aklın programı konmuşsa hayatı ve dini, o programın sınırları içinde algılayacak ve değerlendirecektir. Bugün sosyo–ekonomik ve kültürel olarak ileri düzeyde olan ülkelere baktığımızda, bu farklı akıl modüllerinin çocukların zihnine yerleştirildiğini ve bu fark senfonisinin toplum seviyesinde çalınmakta olduğunu görürüz. Nasıl bir kişinin elinde kullanabileceği tek alet çekiç ise o kişi, her şeyi çivi olarak algılama sürecine girecektir. Aynen öylede, kişi gelişim çağında sadece teslimiyetçi, otoriter akıl veya eleştirel akıl programını ya da ekonomik akıl programını zihnine monte etmişse, dünyayı sadece o akıl modülünün gözlüğüyle anlayıp değerlendirecektir. Bu konudaki sağlıklı çözüm ise, akl–ı selim olarak da tanımlanan bu farklı akıl modüllerinin hepsinin çocuğun gelişimi sırasında onun zihnine programlanması ve farklı akıl modüllerinin uygun yer ve zamanda kullanılması becerisinin kazandırılmasıdır. Çocuğun sağlıklı kişilik gelişiminde benliğinin güçlendirilmesi, ona özgüven aşılanması, yanlış yapma imkânının verilmesi, kendine saygı ve sevgi duymasının sağlanması, soru sormaya teşvik edilmesi, duygu ve düşüncelerini ifade etmesini sağlayan onu dinleme zamanlarının ayırılması, merak hissinin canlı tutulması genellikle 0–5 yaş arasında gerçekleştirildiğinde daha kalıcı ve etkin olmaktadır. Çocukta sağlıklı bir kişilik gelişimi olmuşsa bunun üzerine bina edilecek karakterler ve ahlâkî değerler, tutum ve davranışlar, anlamlı bir bütünlük ve tutarlılık oluşturmaktadır.

Hiç yorum yok: